NEFES ALAN OFİSLER

Gün içinde, ofislerimizde evimizden daha çok zaman geçiriyoruz. Orada nefes almaya her yerden daha çok gereksinimiz var. Öte yandan, açılmayan pencerelerle, merkezi havalandırma sisteminin kullanıldığı modern ofisler, tıpkı bir akvaryum gibi çalışanları kafesliyor. Yoğun iş yükü, yanlış konumlamalar ve uygunsuz renk seçimleriyle birleşince yorgunluk ve stres kaçınılmaz oluyor.

Ofis binasının giriş kapısından itibaren resepsiyon bölümüne ve oradan diğer odalara gidişin enerji akışı gözlenmelidir. Bu akışta eğer önünüze engel oluşturabilecek bir eşya çıkıyorsa, veya rahatsız edici bir dağınıklık sözkonusu ise, önce, bu sorunun ortadan kaldırılması gerekmektedir. Üstüste yığılmış dergiler, kataloglar v.b. dökümanlar, ayıklanmayı bekleyen kağıt ve dosya yığınları ofisin kistleri gibidir. Hergün karşılaşılan bu dağınık manzara bilinç altına yerleşir ve çalışma hayatında huzursuzluklara neden olur. Çoğu ofis çalışanı işe giderken isteksiz olmalarının sebebinin işten kaynaklandığını düşünür, ancak, pekçoğunun sebebi, insan ilişkilerine, yorgunluk ve strese bağlıdır.

Eğer, iş yerinizde mutsuz hissediyorsanız, aşağıdakilerinin hangisinin sizi daha çok rahatsız ettiğini düşünün:

*Çalışma arkadaşlarıyla olumlu ilişkiler kuramamak,
*Ofiste kendini güvensiz hissetmek,
*Ofiste kendini zayıf ve değersiz hissetmek,
*Yeterince üretken olamadığını düşünmek,
*Ofis ortamının yaratıcılığını törpülendiğini düşünmek,
*Astlarına güvenmemek,
*Üstlerine güvenmemek,
*Hakkını alamadığını düşünmek,
*Başka çalışanların kayırıldığına inanmak,
*Müşterilerle etkin ilişkiler kuramamak,
*Firmanın koyduğu hedeflere ulaşamayacağını düşünmek,
*Yeterince saygı görmediğine inanmak,
*İşe konsantre olamamak,
*Dağınık düşünce tarzı,
*Yorgunluk,
*Bezginlik,
*Aynı yanlışların devamlı tekrarlanması...
Bu listeyi daha da uzatabiliriz. Peki ama bu tip sorunların altında ofisin konumu ve dekorasyonunun da etkisi var mıdır? Biraz da şu konular üzerinde düşünelim:

*Ofise taze hava giriyor mu?
*Ofisin penceresi var mı ve buradan gün ışığı alıyor mu?
*Ofise güneş ışığı fazla mı dik geliyor?
*Bilgisayarlar ve ofis makineleri dışında, ortamı temizleyen ve güzelleştiren canlı ve yeşil bitkilere yer verilmiş mi?
*Ofiste kullanılan renkler içinizi açıyor mu? Yoksa sıkıcı ve yorucu mu geliyor?
*Işıklandırma dengeli mi?
*Sizi devamlı rahatsız eden bir gürültü veya titreşim mevcut mu?
*Sabah işe gittiğinizde 'Oh'mu, yoksa daha çok 'Of' mu diyorsunuz?
*Çalışma masamızda otururken rahat ve işe hakim mi, yoksa, tedirgin ve rahatsız mı hissediyoruz?

Kişilerin ofis ortamında kendilerini konsantre ve üretken hissedebilmeleri için, öncelikle o ortamın dağınıklıktan, rahatsız edici ses ve kokulardan arındırılması gerekir.

Daha sonra, ofis içindeki masaların konumuna bakılır. Çalışma masasında oturuş pozisyonunuz, sizin ofis içindeki hakimiyetiniz konusunda çok şey söylemektedir. Masanızda otururken sırtınızı daima sağlam bir yere vermelisiniz. Arkanızda bir duvar veya kapalı bir dolap bulunmalıdır. Sırtınızda açık rafları olan bir kütüphane hiç uygun değildir. Aynı şekilde, sırtınızı pencereye vermeniz de olumlu karşılanmaz; böyle bir pozisyonda, arkanızdaki cam bir perde veya storla kapatılmalıdır.

Çalışma masanızın kapıya göre pozisyonu da çok önemlidir. Sırtınızı kapıya vererek oturmak veya otururken arkanızdan birilerinin gelip geçiyor olması son derece rahatsız edicidir. Ayrıca kapının tam karşısında oturmak da kişiyi çok tedirgin eder.En iyi oturuş pozisyonu kapıyı çarprazdan gören konumda, pencereyi ise yan tarafına alan pozisyondur. Açık ofis ortamlarında, sırtınız açıkta kalıyorsa, arkanızı yüksek bitkilerle bloke etmelisiniz. Bu tür ortamlarda masaların aralarının panellerle bölünmüş olması, çalışanların konsantrasyonu açısından çok olumludur.

Ofiste uzun koridor, merdiven, asansör ve WC kapısı gibi trafiği yoğun kapıların direkt karşısında oturmak da enerjimize zarar verir. Sivri köşe veya kolonlardan gelen dik ve olumsuz enerjileri önüne yeşil bitkiler veya büyük objeler koyarak önleyebiliriz.

Çalışma masalarının cam olması çok güvenli bir his vermemektedir. Sağlam duruşlu, ahşap masalar ve arkalarında kolçaklı ve arkası yüksek sandalyeler, destek enerjisini hissetmek için önerilir.

Ofisin içine fazla güneş ışığı düşmesi huzursuzluk ve stresi arttırabilir. Bu ışığın stor veya jaluzilerle hafifletilmesi önerilir. Strese sebeb olan bir başka etken de radyasyon etkisidir. Bunu önlemek için, bilgisayarların yanına küçük kaktüsler konulması ve ofisin birkaç canlı bitkiyle donatılması önerilir.

Ofis dekorasyonunda koyu ve açık renkler, yuvarlak ve düz şekiller, sert ve yumuşak zeminler gibi karşıt enerjileri birarada kullanmak önerilendir. Tek renk uygulanan mekanlar dengeli olamayacaktır.

Ofislerimizin nefes alan mekanlar olması, doğada var olan denge ve uyumu taşıması, bizim de çalışırken daha rahat ve huzurlu hissetmemize neden olacaktır.
Ofis binası içinde departmanların yer aldığı yönler ve herbir departman için uygun olan renkler şöyle önerilir:
Güney Yönü:
Rengi kırmızı'dır. Hızlı düşünme, farkına varma ve ifade etme enerjisini güçlendirir. Bu yönde önerilen bölümler Satış, Pazarlama ve PR departmanlarıdır.

Kuzey Yönü:
Rengi mavi ve siyah'tır. Sakinlik, esneklik ve kendini geliştirme enerjisini besler. Finans ve eğitim bölümleri için uygundur.

Güneybatı Yönü:
Renkleri bej, krem ve turuncudur. Pratiklik, kalite, sağlamlaştırma, birleştirme ve yaratıcılık enerjilerinin kaynağıdır. Müşteri Hizmetleri, İnsan Kaynakları ve teknik bölümler için uygundur.

Kuzeydoğu Yönü:
Renkleri bej, krem ve turuncudur. Motivasyon ve rekabetin yönüdür. Satınalma ve ticaret bölümleri için önerilir.

Batı Yönü:
Rengi beyazdır. Geleceğe hazırlık ve işleri tamamlama enerjisinin yönüdür. Yatırım, Finans ve Muhasebe bölümleri için uygundur.

Kuzeybatı Yönü:
Rengi beyazdır. Liderlik ve sorumluluğun yönüdür. Yönetim,idari işler ve planlama bölümleri için önerilir.

Doğu Yönü:
Rengi Yeşildir. Kendine güven ve hırsın yönüdür. Proje ve IT departmanları için önerilir.

Güneydoğu Yönü:
Rengi yeşildir. Yaratıcılık, tutarlılık ve iletişim enerjilerini harekete geçirir. Finans, dağıtım ve pazarlama bölümleri için uygundur.

Ofis girişlerinde hareketli su kullanılması bereket açısından çok olumludur. Özellikle fıskıyeli havuzların ve akvaryumların Güneydoğu veya Kuzey yönlerine gelmesi iş hayatında arzu edilen yükselişi simgeler.